Şrift:
Türk Mil­le­ti ateş­le im­ti­han edi­li­yor!..
19.10.2013 [12:17] - Xəbərlər, Türk dünyası-Turan, Müsahibə
Bilge dip­lo­mat Şük­rü Elek­da­ğ’dan bom­ba gi­bi açık­la­ma­lar:
“Er­do­ğa­n’­ın Su­ri­ye po­li­ti­ka­sı Cum­hu­ri­yet ta­ri­hi­ne, dev­let yö­ne­ti­min­de­ki
en bü­yük ba­si­ret­siz­lik, gaf­let, ye­te­nek­siz­lik ör­ne­ği ola­rak ge­çe­cek­tir…”

Sev­gi­li okur­la­rım,
Ya­şa­dı­ğı­mız coğ­raf­ya­da­ki kar­ga­şa, Müs­lü­man­la­rın ba­rış, hoş­gö­rü ve sev­giy­le ku­cak­laş­ma­sı ge­re­ken Kur­ban Bay­ra­mı­’n­da da de­vam et­ti. Ira­k’­ta ve Su­ri­ye­’de pat­la­yan bom­ba­lar, yüz­ler­ce ma­sum in­sa­nın ca­nı­nı al­dı. Ba­tı­lı kay­nak­lar Su­ri­ye­’de El Kai­de ve El Nus­ra­cı te­rö­rist­le­rin kat­li­am­la­rı­nın Be­şar Esa­d’­ın eli­ni güç­len­dir­di­ği­ni öne sür­me­ye baş­la­dı­lar. Bu ara­da Baş­ba­kan Er­do­ğa­n’­ın bay­ram ön­ce­sin­de açık­la­dı­ğı “de­mok­ra­tik­leş­me pa­ke­ti­” ta­til gün­le­rin­de de tar­tı­şıl­ma­ya de­vam et­ti.
Tür­ki­ye­’yi ku­şa­tan bü­yük teh­li­ke­yi bil­ge dip­lo­mat, es­ki CHP Mil­let­ve­ki­li Şük­rü Elek­dağ ile ko­nuş­tuk. İş­te Elek­da­ğ’­ın çar­pı­cı açık­la­ma­la­rı:
UĞUR DÜN­DAR (UD): Sa­yın Elek­dağ, ta­raf­sız yo­rum­cu­la­ra gö­re Er­do­ğan Hü­kü­me­ti, bir yan­dan PKK’­nın is­tek­le­ri­ni ye­ri­ne ge­ti­re­rek “Tür­k” kav­ra­mı­nı içe­ren an­dı­mı­zı kal­dı­rır­ken, di­ğer yan­dan da ül­ke için­de ve dı­şın­da bü­yük Kür­dis­tan coğ­raf­ya­sı­nı oluş­tu­ra­cak adım­lar atı­yor, ta­viz­ler ve­ri­yor. Bu ara­da Baş­ba­kan Er­do­ğa­n’­ın, ABD Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı Kerr­y’­nin Be­şar Esad hak­kın­da övü­cü söz­ler söy­le­me­si­ne si­nir­le­ne­rek “E­sed te­rö­ris­tir, bu­na öv­gü gös­te­re­cek bir in­san ta­sav­vur ede­mi­yo­ru­m” de­me­si, dün­ya si­ya­se­ti­ni ve Su­ri­ye­’de de­ği­şen den­ge­le­ri oku­ya­ma­dı­ğı­nı or­ta­ya ko­yu­yor. Ni­te­kim, Su­ri­ye­’de­ki ci­hat­çı ör­güt­le­rin El-Ka­ide’­nin uzan­tı­sı El-Nus­ra ça­tı­sı al­tın­da bir­leş­me­le­ri, bu ül­ke­de­ki den­ge­le­ri te­mel­den de­ğiş­tir­miş bu­lu­nu­yor. Oba­ma yö­ne­ti­mi, ken­di­ne ya­kın ka­lem­le­rin ön­de ge­len ABD ga­ze­te­le­rin­de ya­yım­la­dık­la­rı ma­ka­le­ler­le, Baş­ba­kan Er­do­ğa­n’­ı, El Ka­ide’­nin Su­ri­ye­’de çö­zü­mü zor­laş­tı­ran bir teh­li­ke ola­rak or­ta­ya çık­ma­sı­nın so­rum­lu­su ola­rak gös­te­ri­yor. Ni­ha­yet, An­ka­ra­’nın Çin fü­ze sa­vun­ma sis­te­mi­ni ter­cih ka­ra­rı Tür­ki­ye­’nin NA­TO üye­li­ği­ni teh­li­ke­ye dü­şü­re­ce­ği hu­su­sun­da id­di­ala­ra yol açı­yor. Uy­gun gö­rür­se­niz soh­be­ti­mi­ze öğ­ren­ci an­dı­nın kal­dı­rıl­ma­sın­dan baş­la­ya­lım… Bu ko­nu­da ne dü­şü­nü­yor­su­nuz?
Bir taş­la iki kuş vur­du­lar
ŞÜK­RÜ ELEK­DAĞ (ŞE): İl­ko­kul­lar­da ço­cuk­la­rı­mı­za oku­tu­lan “Tür­küm, doğ­ru­yum, ça­lış­ka­nım…” di­ye baş­la­yan an­dın kal­dı­rıl­ma­sı, Türk mil­le­ti­ne, Türk­lük ru­hu­na, Cum­hu­ri­ye­ti­mi­ze ve ata­la­rı­mı­zın bi­ze bı­rak­tı­ğı mil­li de­ğer­ler­le mi­ra­sa iha­net­tir. İd­di­a edil­di­ği gi­bi “Türk­lü­k” ve “Türk Mil­le­ti­” söz­cük­le­ri­nin et­ni­si­tey­le ve ırk­la ala­ka­sı ol­ma­yıp, bu kav­ram­lar, dil, ta­rih ve ül­kü bir­li­ği­ne da­ya­nan bir bi­linç/şuu­ru yan­sıt­mak­ta­dır. AKP ik­ti­da­rı öğ­ren­ci an­dı­nı kal­dı­ra­rak bir taş­la iki kuş vur­ma­yı amaç­la­mış­tır:
Bi­rin­ci­si, PKK ile sür­dür­dü­ğü mü­za­ke­re bağ­la­mın­da te­rör ör­gü­tü­ne en bü­yük ta­vi­zi ver­miş­tir. İkin­ci­si, Türk­lük şu­uru­nu ve ulus-dev­le­ti yok et­mek, mil­let di­ren­ci­ni ve bi­lin­ci­ni or­ta­dan kal­dır­mak ve bun­la­rın ye­ri­ne üm­met bi­lin­ci­ni yer­leş­tir­me­yi he­def­le­yen pla­nı­nın bir aşa­ma­sı­nı uy­gu­la­ma­ya koy­muş­tur. Hü­kü­met, Türk Mil­le­ti­’ni adım adım Türk­lük şuu­run­dan, mil­li de­ğer­le­rin­den, “a­sa­bi­ye­sin­de­n” ya­ni ai­di­yet duy­gu­sun­dan uzak­laş­tı­rı­yor. Türk adı­nı ve TC’­yi ne­re­de gö­rü­lür­se kal­dı­rı­yor. Şu­nu zih­ni­mi­ze ka­zı­ma­mız la­zım. “Türk­lü­k” ve “Türk mil­le­ti­” ai­di­yet duy­gu­su­nu özün­de ba­rın­dı­ran ulus-dev­let ol­gu­su Tür­ki­ye­’nin var­lı­ğıy­la eş an­lam­lı­dır. Ai­di­yet duy­gu­su­nu yi­ti­ren top­lum, ta­rih sah­ne­sin­den si­li­nip gi­der. İçin­de bu­lun­du­ğu­muz or­tam­da esas yok edil­mek is­te­nen ulus-dev­let­tir. Ya­ni bu­gün Türk mil­le­ti­nin ateş­le im­ti­ha­nı, he­def tah­ta­sın­da­ki ulus-dev­le­ti ko­ru­mak­tır. Hal­kı­mız bü­yük şa­iri­miz Meh­met Aki­f’­in şu di­ze­le­ri­ne ku­lak ver­me­li: “Ey dip­di­ri mey­yit (ölü) ‘i­ki el bir baş için­di­r’/ Dav­ran­sa­na, el­ler de se­nin baş da se­nin­dir/ His yok, ha­re­ket yok, acı yok… leş mi ke­sil­din?/ Hay­ret ve­ri­yor­sun ba­na… sen böy­le de­ğil­din.”
Evet hal­kı­mız de­rin gaf­let uy­ku­sun­dan uyan­ma­lı, kim­li­ği­ne sa­hip çık­ma­lı ve bu gi­di­şe se­çim­ler­le “du­r” de­me­li­dir.
Su­ri­ye po­li­ti­ka­sı yan­lış
(UD): Bu et­ki­le­yi­ci de­ğer­len­dir­me­ni­zin ar­dın­dan AKP ik­ti­da­rı­nın Su­ri­ye po­li­ti­ka­sı­na eği­le­lim.
(ŞE): He­men be­lir­te­yim ki Baş­ba­kan Er­do­ğa­n’­ın Su­ri­ye po­li­ti­ka­sı Cum­hu­ri­yet ta­ri­hi­ne, dev­let yö­ne­ti­min­de­ki en bü­yük ba­si­ret­siz­lik, gaf­let, ye­te­nek­siz­lik ve Tür­ki­ye­’nin gü­ven­li­ği­ne en ağır ve yı­kı­cı za­rar­lar ver­me ör­ne­ği ola­rak ge­çe­cek­tir… Bu za­rar­la­rın bi­rin­ci­si, PKK’­nın 29 yıl­dır ha­yal et­ti­ği ve ağır ka­yıp­lar ver­me­si­ne rağ­men ger­çek­leş­ti­re­me­di­ği he­def­le­ri Er­do­ğa­n’­ın Su­ri­ye po­li­ti­ka­sı sa­ye­sin­de el­de et­me­si­dir. Ni­te­kim, PKK’­nın uzan­tı­sı PYD, Su­ri­ye­’nin zen­gin pet­rol kay­nak­la­rı­na sa­hip Ku­zeydo­ğu­su’n­da Ro­jo­va ad­lı bir ha­ki­mi­yet böl­ge­si ku­ra­rak, PKK’­ya mad­di ve mo­ral gü­ce ila­ve­ten ge­niş bir ha­re­ket ala­nı da ka­zan­dır­mış­tır. Ay­rı­ca, bu şe­kil­de Ku­zey Irak Kürt Yö­ne­ti­mi­’ne ila­ve­ten ikin­ci bir Kürt ha­ki­mi­yet ala­nı­nın ku­rul­ma­sıy­la hem bü­yük Kür­dis­ta­n’­a ze­min ha­zır­lan­mış, hem de Ku­zey Ira­k’­ı Ak­de­ni­z’­e bağ­la­ya­cak Kürt ko­ri­do­ru­nun ger­çek­leş­ti­ril­me­si­nin te­mel taş­la­rı dö­şen­miş­tir.
(UD): Oba­ma yö­ne­ti­mi, ken­di­ne ya­kın ga­ze­te­ci­le­rin ön­de ge­len iki ga­ze­te­de ya­yım­la­dık­la­rı ma­ka­le­le­riy­le, Baş­ba­kan Er­do­ğa­n’­ı, El Ka­ide’­nin Su­ri­ye­’de çö­zü­mü zor­laş­tı­ran bir fak­tör ola­rak or­ta­ya çık­ma­sı­nın so­rum­lu­su ola­rak gös­te­ri­yor. Bu­na ne di­yor­su­nuz?
(ŞE): Evet AKP ik­ti­da­rı, ken­di el­le­riy­le Tür­ki­ye­’nin ba­şı­na El-Kai­de be­la­sı­nı sar­dır­mak­la kal­ma­mış, bu şe­kil­de Su­ri­ye­’de de çö­zü­mü güç­leş­ti­ren bir fak­tör ya­rat­mış­tır. Bu be­la­nın/teh­di­din olu­şu­mu­nun te­me­lin­de, AKP ik­ti­da­rı­nın, “E­sa­d’­ı dü­şür­mek için her şey mu­bah­tı­r” gö­rü­şüy­le ra­di­kal İs­lam­cı grup­la­rın Tür­ki­ye­’den Su­ri­ye­’ye ge­çiş ve lo­jis­tik ik­mal mer­ke­zi ola­rak ya­rar­lan­ma­la­rı­na izin ver­me­si ya­tı­yor. Was­hing­to­n’­un ıs­rar­lı ve öf­ke­li “yan­lış ya­pı­yor­su­nu­z” uya­rı­la­rı­na rağ­men, An­ka­ra bu grup­la­ra si­lah ve cep­ha­ne de sağ­la­ya­rak pa­laz­lan­ma­la­rı­na yar­dım et­ti. Kı­sa sü­re ön­ce bu ci­hat­çı grup­lar­dan 13 ta­ne­si Öz­gür Su­ri­ye Or­du­su­’n­dan (ÖSO) ko­pa­rak El-Ka­ide’­nin li­de­ri Ay­man El Ze­va­hi­ri­’ye bağ­lı El-Nus­ra ör­gü­tü ça­tı­sı al­tın­da bir­le­şin­ce, Oba­ma yö­ne­ti­mi­nin bu hu­sus­ta­ki uya­rı­la­rı­nın ne den­li doğ­ru ol­du­ğu an­la­şıl­dı. El Kai­de cep­he­si­nin ama­cı Su­ri­ye­’de şe­ri­ata da­ya­lı İs­lam dev­le­ti kur­mak. Ha­len Su­ri­ye ile sı­nır­daş vi­la­yet­le­ri­miz­de üs­ler ku­ra­rak içi­mi­ze gir­miş olan El Nus­ra bu­ra­lar­da mü­ca­hit mi­li­tan dev­şi­ri­yor. AB­D’­den ge­len bas­kı­lar ne­de­niy­le Tür­ki­ye sı­nır ka­pı­la­rı­nı ka­pat­ma mec­bu­ri­ye­tin­de ka­lın­ca El-Ka­ide’­nin tep­ki­si iki tür­lü ol­du. Ön­ce, yi­ne El Ka­ide’­nin bir ko­lu olan Irak Şam İs­lam Dev­le­ti (IŞİD) ör­gü­tü, Öz­gür Su­ri­ye Or­du­su­’nun (ÖSO) elin­de­ki ve Ki­li­s’­in 3 km. gü­ne­yin­de­ki Azez ka­sa­ba­sı­nı sal­dı­rıy­la ele ge­çir­di. Ar­ka­dan da El Ka­ide’­den Tür­ki­ye­’nin ka­pı­la­rı aç­ma­ma­sı du­ru­mun­da in­ti­har sal­dı­rı­la­rı­na he­def ola­ca­ğı teh­di­di gel­di. Bu­nu, Türk Si­lah­lı Kuv­vet­le­ri­’nin sı­nı­rı­mız ya­kı­nın­da­ki IŞİD mev­zi­le­ri­ni mi­sil­le­me ola­rak to­pa tut­ma­sı iz­le­di. Ha­len IŞİD ve El Nus­ra ile ÖSO ara­sın­da Ha­le­p’­te şid­det­li ça­tış­ma­lar ce­re­yan edi­yor. ÖSO’­nün en bü­yük des­tek­çi­si­nin Tür­ki­ye ol­du­ğu dik­ka­te alı­nır­sa, ül­ke­mi­zin El Ka­ide’­nin he­def tah­ta­sın­da ol­du­ğu ko­lay­ca an­la­şı­lır.
El Kai­de bü­yük teh­dit
(UD): Siz 18 Ey­lül ta­ri­hin­de­ki son söy­le­şi­miz­de Tür­ki­ye ile ABD ara­sın­da per­de ar­ka­sın­da cid­di bir kri­zin ce­re­yan et­ti­ği­ni vur­gu­la­mış­tı­nız. Bu­nun var­lı­ğı şim­di iyi­ce su yü­zü­ne çık­tı. AB­D’­nin tep­ki­le­ri so­nu­cu Tür­ki­ye ha­len Su­ri­ye­’de çö­züm sü­re­ci­nin dı­şı­na iti­le­rek bir se­yir­ci­ye dö­nüş­tü­rül­müş du­rum­da…
(ŞE): Ta­ma­men öy­le… Ama ön­ce El Kai­de teh­di­di­ne kar­şı ko­nul­ma­sı ge­re­ki­yor. Bu­nun için Baş­ba­kan Er­do­ğan, ger­çek­le­ri he­sa­ba ka­tan ön­gö­rü­lü po­li­ti­ka­la­ra yö­nel­me­li ve bu bağ­lam­da Esa­d’­ın as­ke­ri yön­tem­le saf dı­şı edil­me­si sap­lan­tı­sın­dan vaz­ge­çe­rek der­hal El Kai­de teh­di­di­ni ber­ta­raf et­me­ye ve ken­di va­tan­daş­la­rı­nın gü­ven­li­ği­ni sağ­la­ma­ya odak­lan­ma­lı­dır. Su­ri­ye­’de­ki du­ru­ma ge­lin­ce, bu­ra­da ib­re­nin bir­den Esad ta­ra­fı­na dön­dü­ğü­nü gö­rü­yo­ruz. Kerr­y’­nin Esa­d’­ı öv­me­si­nin ne­de­ni, sa­de­ce Esa­d’­ın Su­ri­ye­’de­ki kim­ya­sal si­lah­la­rı­nın im­ha­sın­da gös­ter­di­ği iş­bir­li­ği­nin tak­dir edil­me­sin­den ile­ri gel­mi­yor… Kerr­y’­nin il­ti­fat­kar söz­le­ri ay­nı za­man­da, “E­sa­d’­ın ye­ri­ni El Kai­de dol­du­ra­cak­sa, o za­man Esad kal­ma­lı­” gö­rü­şün­den kay­nak­la­nı­yor. Bu or­tam­da ön­ce­lik­li so­run “Su­ri­ye­’yi El Ka­ide’­den ki­min kur­ta­ra­ca­ğı­” olu­yor. Gö­rü­nür­de de bu­nu Esa­d’­dan baş­ka ya­pa­bi­le­cek kim­se yok… Bu du­rum, Esad re­ji­mi­nin öm­rü­nün uza­ma­sı­nın ga­ran­ti­si olu­yor. Ay­rı­ca, AB­D’­nin de Ce­nev­re-2 sü­re­cin­de Esad re­ji­mi­nin de için­de ola­ca­ğı bir çö­zü­mü ön­gö­ren Rus for­mü­lü­ne sı­cak bak­ma­sı­na yol açı­yor.
Fü­ze sa­vun­ma sis­te­mi
(UD): Hü­kü­me­tin fü­ze sa­vun­ma sis­te­mi iha­le­sin­de Çin dev­let fir­ma­sı­nı seç­me­si­ne kar­şı AB­D’­nin ve NA­TO­’nun tep­ki­le­ri bü­yü­yor. Hü­kü­met bu bas­kı­la­ra da­ya­na­bi­le­cek mi?
(ŞE): Sa­vun­ma Sa­na­yi Müs­te­şar­lı­ğı (SSM) ta­ra­fın­dan ya­pı­lan açık­la­ma­lar­dan, Çin fir­ma­sı ta­ra­fın­dan üre­ti­len FD-2000 yük­sek ir­ti­fa fü­ze-sa­var sis­te­mi­nin,
1) Ha­re­kat ih­ti­ya­cı, ya­ni gö­re­vi ye­ri­ne ge­tir­me ye­te­ne­ği,
2) Sa­na­yi­mi­ze sağ­la­ya­ca­ğı ka­tı­lım ora­nı ve tek­no­lo­ji trans­fe­ri ile, 3) Ma­li­yet açı­la­rın­dan, iha­le­ye gi­ren Fran­sa-İtal­ya or­tak­lı­ğı Eu­ro­sam ve AB­D’­li Ray­te­on fir­ma­la­rı ta­ra­fın­dan üre­ti­len sis­tem­le­re na­za­ran da­ha avan­taj­lı ol­du­ğu an­la­şı­lı­yor.
SSM’­nın açık­la­ma­la­rı ay­rı­ca, Çin tek­li­fi­nin esas ca­zi­be­si­nin “sis­te­min or­tak­la­şa üre­til­me­si ve tek­no­lo­ji trans­fe­ri­nin yük­sek oran­da ol­ma­sın­da­n” kay­nak­lan­dı­ğı­nı or­ta­ya ko­yu­yor.
Baş­ta ABD ol­mak üze­re Ba­tı­lı dev­let­ler bu­gü­ne ka­dar Tür­ki­ye­’ye si­lah tek­no­lo­ji­si trans­fe­ri ko­nu­sun­da son de­re­ce ha­sis dav­ran­mış­lar­dır. Bu­nun üç ne­de­ni var­dır. Bi­rin­ci­si, Tür­ki­ye­’ye tek ba­şı­na (1974 Kıb­rıs ha­re­kâ­tı gi­bi), ya­ni ken­di­le­ri­ne muh­taç ol­ma­dan, ha­re­kât ya­pa­bil­me ka­bi­li­ye­ti ka­zan­dır­ma­mak­tır. İkin­ci­si, Tür­ki­ye­’nin kon­trol­le­rin­den çık­ma­sı ih­ti­ma­li­ni ön­le­mek­tir. Üçün­cü­sü de, ha­va kuv­vet­le­ri ve uzay tek­no­lo­ji­le­ri açı­sın­dan Or­ta­do­ğu­’da hiç­bir dev­le­tin İs­ra­il’­den da­ha güç­lü ol­ma­ma­sı­ gerektiğidir. Bu ba­kım­dan Eu­ro­sam ve Ray­te­on’­un Tür­ki­ye­’ye or­tak üre­tim öner­me­le­ri bek­le­ne­mez.
NA­TO­’dan çı­kış
(UD): So­mut ola­rak or­tak üre­tim Tür­ki­ye­’ye ne sağ­lar?
(ŞE): Or­tak üre­ti­min Tür­ki­ye­’ye sağ­la­ya­ca­ğı iki stra­te­jik ka­za­nım var­dır. Bi­rin­ci­si,Tür­ki­ye 1000 ve 3000 km. men­zil­li ba­lis­tik fü­ze­ler üre­te­bi­le­cek­tir. Tür­ki­ye­’nin çev­re­sin­de birçok ül­ke kon­van­si­yo­nel baş­lık­lar­la kul­la­na­bi­le­cek­le­ri bu tip fü­ze­le­re sa­hip olup, bun­lar ül­ke­miz açı­sın­dan po­tan­si­yel teh­dit oluş­tur­mak­ta­dır. Tür­ki­ye­’nin de bu tip fü­ze­ler üre­te­bil­me­si, ken­di­si­ne söz ko­nu­su teh­dit­le­re kar­şı cay­dı­rı­cı­lık sağ­la­ya­cak ve dün­ya­da bu tip si­lah­la­ra sa­hip sa­yı­la­rı çok sı­nır­lı ül­ke­ler ara­sın­da yer al­ma­sı­na im­kân ve­re­rek dip­lo­ma­si­si­ne güç ka­zan­dı­ra­cak­tır. İkin­ci­si, Tür­ki­ye ken­di ya­yın ve gö­zet­le­me uy­du­la­rı­nı uzay­da yö­rün­ge­ye oturt­mak için fü­ze­ler üret­me ve uzun men­zil­li ra­dar­lar ge­liş­tir­me ka­pa­si­te­le­ri­ni ka­za­na­cak­tır. Bu da Tür­ki­ye­’yi dün­ya güç hi­ye­rar­şi­sin­de bu­gün­kü­ne na­za­ran çok da­ha önem­li bir ye­re ta­şı­ya­cak­tır. Bu ba­kım­dan Hü­kü­met, ABD ve NA­TO­’dan ge­le­cek bas­kı­la­ra so­nu­na ka­dar da­yan­ma­lı ve Çi­n’­le iş­bir­li­ğin­den as­la vaz­geç­me­me­li­dir.
Ba­zı çev­re­ler­ce ile­ri sü­rül­dü­ğü gi­bi Tür­ki­ye­’nin NA­TO­’dan çı­ka­rıl­ma­sı gi­bi bir en­di­şe ta­ma­men yer­siz­dir. An­cak, en­di­şe du­yu­la­cak esas nok­ta, Hü­kü­me­t’­in, AB­D’­ye Su­ri­ye po­li­ti­ka­sın­dan do­la­yı du­yu­lan öf­ke ve­ya Ba­tı­lı fir­ma­la­ra fi­yat kır­dır­ma ne­den­le­riy­le Çi­n’­e iha­le­nin ve­ri­lip, bir sü­re son­ra bas­kı­la­rın da et­ki­siy­le tu­tum de­ğiş­ti­rip iha­le­nin ikin­ci sı­ra­da­ki İtal­yan-Fran­sız or­tak­lı­ğı­na ve­ril­me­si­dir
Bu xəbər oxucular tərəfindən 1470 dəfə izlənilmişdir!
Google Yahoo Facebook Twitter
Del.icio.us Digg StumbleUpon FriendFeed