MHP'yi ele geçirmek için Okyanusötesi projenin parçası olarak uzun süredir şeytani planlar yaparak saldıranlar, rüzgarın kayadan toz almasından başka bir şey koparamadılar, ama yaygara koparmakta büyük mesafe aldılar. Gerçekten de siyaset tarihine geçen yaygaralar koparıyorlar, ama bu trajikomik durum ne kendilerine, ne kendilerini piyasaya sürenlere bir fayda getirmiyor.

TARLADA YAYGARA
Yaygara takımının önceki marifetlerini bütün Türkiye ibretle izlemiştir. 7 Haziran seçimleri sonrası ortaya çıkan tablo ile bir süre sustular. Karınlarından konuşup fırsat beklediler. 1 Kasım seçimlerini ganimet sayarak harekete geçtiler. Önce PKK uzantısı HDP ile neden koalisyon kurulmadığı söyleyip CHP'nin kendilerine sunduğu medya imkanları ile büyük yaygara kopardılar. Kopardıkları yaygaraya kendileri de inandılar ve MHP'yi ele geçirip, bir operasyon partisi yapabilmek için her yolu denediler. Yalan, iftira, fitne, fesat, hakaret, kumpas gibi akla gelebilecek her türlü şer yöntem devreye sokuldu. Tarlalarda kurultay düzenleyip bir yaygara da orada kopardılar. Tarla operasyonu fayda etmeyince, bu defa FETÖ yargısına sığındılar. Kurdukları tuzak başlarına geçti. Bu defa da sureti haktan görünüp yargı yaygarasına başladılar. Ancak ne kendilerine inanan oldu, ne kopardıkları gürültü bir kurbağayı ürkütmeye yetti.

CHP İLE ORTAK YAYGARA
Bütün bunlar olurken, MHP akliselimle, vakarla, cesaretle, samimiyetle, teşkilatları ve camiasıyla birlikte yoluna devam etti. Varlık sebebine uygun olarak, "önce ülkem" dedi. Çare üretti, çözüm getirdi. Sıkışmış, yorulmuş, hukuk dışına savrulmuş, demokrasi sancıları çeken, terör girdabında kıvranan ülkemize; ümitsizliğe kapılıp telaşa düşen milletimize; 15 Temmuz gibi büyük bir tehlike yaşayan devletimize sahip çıktı. Bu girdaptan kurtulabilmek için formül buldu, sistemin yenilenmesinin yolunu açtı. Yaygara takımı, bundan da büyük rahatsızlık duydu. Ortalığı ayağa kaldırmak, milletin zihnini bulandırmak, eğriyi doğru, yanlışı haklı göstermek için seferber oldular. CHP yine imdada yetişti, salonlar tahsis etti, belediye imkanlarını sonuna kadar kullanmalarına imkan sağladı. CHP ile ortak yaptıkları yaygaraya kimse inanmadı ve kopardıkları fırtınada kendileri boğuldular. Millet hakkın, haklının yanında durdu. Ülke büyük bir sıkıntıdan kurtulurken, hükümete artık bahane üretecek bir alan kalmadı.

YENİ PARTİ YAYGARASI
Bütün ümitleri tükenen, bütün hayalleri sönen Okyanus ötesi endeksli güruh, yine vazgeçmedi. Bu defa da aslında daha ilk baştan itibaren, akıllarında olan ve zemin hazırlamak için uğraştıkları yeni parti kurma yaygarası başlattılar. Bu girişimlerini kimse ciddiye almadı, ciddiye alanlar da inanmadı ve güvenmedi. Kulağımıza gelenler aslında bizi hiç şaşırtmıyor. Birbirlerine düştüklerini, ağır suçlamalarda bulunup aralarında ciddi kavgalar çıkardıklarını öğreniyoruz. Özellikle işin maddi boyutu konusunda çok vahim şeylerin yaşandığı anlaşılıyor. Çaldıkları kapılar yüzlerine kapanırken, para koparabilmek için mevki makam teklif ettiklerinden de, "soyacak başka kimse kalmadı mı?" türünden cevaplar aldıklarını duyuyoruz. İçine düştükleri bu hazin duruma rağmen, yine de büyük bir pişkinlikle yaygaraya devam ediyorlar.

TOPLU İSTİFA YAYGARASI
Son yaygarayı, kuracakları partiye katılmak için MHP'den toplu istifalar yaşandığını söyleyerek kopardılar. Bazı istifaların olduğu doğrudur. Yıllardır MHP'ye yük olan, zarardan başka hiçbir hayrı dokunmayan ve artık burada barınamayacağını görenlerin ayrılıp gitmesi aslında çok isabetli olmuştur. Böyle bir temizliği belki de MHP yönetiminin yapması gerekiyordu. Kendiliğinden olması, üzülecek değil, sevinilecek bir durumdur. Siz gerçek milliyetçi ve ülkücülerden değil tek bir nefer, tek bir tüy bile koparamazsınız. Sadece yaygara koparırsınız. Nitekim, MHP Genel Sekreteri sayın İsmet Büyükataman da yaptığı yazılı açıklamada, "Aramızda bulunuyorken partimizin lehine hiçbir hayırlı çalışma ve gayret göstermeyenlerin, şimdilerde istifa etmeleri nezdimizde hiçbir anlam ifade etmez. Nefisleri hesabına partimizden istifade edemeyenler istifa etmiş ne gam? Hayatlarında MHP'ye hayrı dokunmamış, anılarımızı paylaşmamış, ülkülerimizi anlamamış, mücadelemize katılmamış, katılsa bile hep kenarda durmuş zihniyeti kömürleşmiş, kalbi taşlamış güruh kendilerine başka meşguliyet bulmalıdır."Demiştir.

YAYGARA TAKIMINI KULLANANLAR
Yaygara takımını biliyoruz, tanıyoruz, ne yapmak istediklerini anlıyoruz ve gerekeni de yapıyoruz. Ama bu yaygara takımını kullanarak, bunlar üzerinden MHP üzerinde operasyon yapmaya çalışan, başka bir güruhun olduğunu da hiçbir zaman unutmadık.Bunlar her zaman vardı, şimdi de varlık sebeplerinin gereğini yapıyorlar. Kendilerini gizlediklerini ve fark edilmediklerini zannediyorlarsa yanılıyorlar. Ne "kamuoyu araştırması" diye milleti kandırmak için yürüttükleri algı operasyonlarına kanarız, ne de sureti haktan görünüp güya akıl veriyormuş gibi yaparak malum emellerini empoze etmelerine fırsat veririz. Milliyetçi Hareket, ateş çemberinden geçmiş, ama ne eğilmiş, ne vazgeçmiştir. Çifte su verilmiş bir çelik gibidir. Hedefi belli, yönü sabittir. Gücünü Türk milletinden alır. İmanı sağlam, iradesi kesindir.

HERKES VARLIK SEBEBİNİN GEREĞİNİ YAPIYOR
Türk milletinin varlığı, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bölünmez bütünlüğü ve bağımsızlığı üzerinde hesap yapanların her zaman gelip MHP'ye toslaması, aslında eşyanın tabiatına da, tarihin akışına da, ülkücü ve milliyetçilerin varlık sebeplerine de son derece uygundur. Değişen bir şey olmayacaktır. Onlar yaygara koparmaya, saldırmaya, karalamaya, sindirmeye, ele geçirmeye, yıkmaya, yok etmeye çabalayacaklar, biz de direnmeye, yaşatmaya, yüceltmeye ve her engeli aşmaya devam edeceğiz. Her zaman söylüyoruz, bir defa daha tekrarlayalım: Herkes varlık sebebinin gereğini yerine getiriyor.