Şrift:
Orta Yolculuk ve MHP
27.10.2017 [11:33] - Gündəm, DAVAMın yazıları
Siyasette partilerin isim olarak benimsediği bazı kavramlar iddialı ve idealist, bazıları ise vasati ve kitleseldir.
Yani "orta yolcu"dur.
Geçmişte "Adalet"ten "Anavatan"a, "Refah"tan "Adalet ve Kalkınma"ya; fazla cüretkar olmayan, düşmanın dikkatini çekmeyen, dostun da rahatını bozmayan isimlerin idealist sloganlara nazaran daha iyi iş yaptığının farkına varılması, iddiasız kavramların cazibesini artırmıştır.
Benim bugüne kadar gördüğüm en iddialı ve idealist parti ismi "Milliyetçi Hareket Partisi"dir.
Çünkü Milliyetçi kelimesi zaten "dışarıda globale, içeride feodale kafa tutma"yı ifade ederken yanına bir de "hareket" eklenmesi parti isminin zihinlerdeki enerjisini artırmıştır.
Bu iletişimsel tercih, vatan ve millet için "ateşten gömlek giyme"nin açık bir ifadesidir.
Milliyetçi Hareket, 48 yıl boyunca taşıdığı isme uygun hareket ederek:
a) Emperyalizmle uzlaşmamış,
b) Global sermayeye pabuç bırakmamış,
c) Anarşi ve teröre taviz vermemiş,
d) Anayasaya, yasalara ve Demokrasiye sadakatten ayrılmamış,
e)- Milli Egemenlik ve Milli Bağımsızlık ilkelerine bağlı kalmıştır.
Bunun için de bedel ödemiş, şehitler vermiş, darbeler almış, işkencelere maruz kalmıştır.
Hayatının önemli bir dönemini MHP'nin başarısı için fedakârlık yaparak geçirmiş Ülkücüler için bu mazinin sorumluluğunu taşımak, bu şanlı emaneti muhafaza etmek tarihi bir onurdur.
MHP'nin 48 yıllık tarihinde yükünün ağırlaştığı, yoğun saldırıya maruz kaldığı dönemler vardır.
Bu dönemleri kabaca ifade edersek:
1- 1969 seçimlerinde, "AP'nin oylarını böleceği" endişesi taşıyan Nur Cemaati, MHP'ye "27 Mayıs ve Türkeş" broşürüyle ve "Menderes'i Türkeş astırdı" yalanıyla saldırmıştır.
Bu yalan, özellikle kırsal kesimdeki muhafazakar seçmen üzerinde uzun süre etkili olmuştur.
2- 1970'lerde tüm eylemci kızıl sol fraksiyonlar ve bilhassa Maocu Aydınlık hareketi, MHP'yi Komünist ihtilalin önündeki en güçlü engel olduğu gerekçesiyle saldırmışlardır. 12 Eylül 1980'e kadar aralıksız devam eden bu silahlı saldırılarda MHP'nin ve Ülkücü kuruluşların şehit sayısı, 3.600'ün üzerine çıkmıştır.
3- 1978'de kurulan PKK bölücülüğün önündeki en büyük engel olarak gördüğü MHP'yi doğuda siyaset yapamaz hale getirmek için stratejik saldırılar düzenlemiştir. Bunların en önemlisi, MHP'li Bingöl Belediye Başkanı Hikmet Tekin'in 12 Ağustos 1979'da annesi ve kardeşiyle birlikte şehit edilmesidir.
4- 12 Eylül 1980 darbesini yapan Carter'ın "Our Boys"ları, siyasi partiler arasında en çok MHP'ye saldırmışlardır. Diğer siyasi liderler Zincirbozan askeri tesislerinde bir veya birkaç ay zorunlu ikamete tabi tutulurken, Alparslan Türkeş idamla yargılanmış ve 4,5 yıl hapiste tutulmuştur.
5- 80'lerde "Türkeş'siz Türk Milliyetçiliği" senaryosu resmen devreye sokulmuş; Başbuğ'un en çok güvendiği Devlet Bahçeli gibi isimler hakkında yalan yanlış haberler yayılarak, Alparslan Türkeş yalnızlaştırılmaya, MHP tarih sahnesinden silinmeye çalışılmıştır.
6- 90'larda Ülkü Ocaklarından gelen genç kadroların MHP'den koparılması amacıyla BBP ayrışması körüklenmiş ve desteklenmiştir.
7- Bütün bunlara rağmen Ülkücü disiplin içinde yürütülen tutarlı politikalarla 1999 seçimlerinden 2. parti olarak çıkan ve iktidarın güçlü ortağı olan MHP'ye karşı bu kez farklı yıpratma oyunları oynanmış, 57. Hükümetin zayıf halkası olan DSP'nin altı oyularak MHP bir erken seçime mecbur bırakılmıştır.
8- 2000'lerde Türkiye Milli Devlete ve Milliyetçiliğe karşı tarihinin en ağır saldırılarına maruz kalmış, 2002'de esrarengiz bir seçim aritmetiğiyle MHP baraj altında bırakılmış; fakat Devlet Bahçeli'nin dirayetli yönetimi sayesinde 2007'de Meclise dönmeyi başarmıştır.
9- 2010 Anayasa referandumunda FETÖ'nün Emniyetten sonra Yargıyı, Orduyu ve MİT'i ele geçirme operasyonuna karşı Cumhuriyet değerlerine etkin bir şekilde sahip çıkan MHP, başkanlık divanı seviyesinde yapılan yasa dışı dinlemelerle kumpasa uğramıştır.
10- Bu saldırılardan da Devlet Bahçeli'nin dik duruşu ve tavizsiz tutumu sayesinde kurtulmayı başaran MHP'nin beka mücadelesinde düşmanın hedef tahtasında bu kez sadece Genel Başkan Devlet Bahçeli vardır.
Ülkücü bir dava adamının, örnekleri Hz. Ömer'de, sahabede ve Horasan erlerinde görülen, dervişane liderliğinde ona kurultay kaybettirecek bir açık bulamayan düşman, bu kez MHP'yi, parti içi muhalefet vasıtasıyla bölme planını hayata geçirmiştir.
Ancak 48 yıldır nice kanlı badireler atlatmış olan MHP'lilerin feraseti ve Ülkücü iradenin bükülmez bileği sayesinde bu saldırı da atlatılmıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi, Emperyalizme ve Yeni Dünya Düzenine meydan okumanın sembolü olan üç hilalli bayrağının altında, kutlu ülkülerin yolunda onurla ve gururla ilerlemektedir.
Orta yol tembel talebe için "İyi" bir sonuç gibi görünse de bizim adımız Ülkücü…
Hedefimiz "Pekiyi"dir.
Bu xəbər oxucular tərəfindən 809 dəfə izlənilmişdir!
Google Yahoo Facebook Twitter
Del.icio.us Digg StumbleUpon FriendFeed