Şrift:
Savaş rüzgarları!..
25.06.2012 [16:56] - Gündəm, Türk dünyası-Turan
Malatya’daki üssünden eğitim ve keşif için havalanan “Fantom RF-4E” uçağımız Esad’ın Rus yapımı füzeleri ile vurulup düştü ve gündem hemen değişti, tersine döndü. Esad rejimi ile savaşla sonuçlanabilecek bir gerginlik yaşanırken bu olay birçok sorulara yol açtı ve “Kandil’e” harekat sorunu da gölgede kaldı.

***

Önce, uçağın düşürülmesi konusunda önemli sorular var: Uçağımız Suriye hava sahasını gerçekten ihlal etmiş midir? Etmiş olsa ve bu uçağı vurmak devletlerarası kurallara göre Suriye’nin hakkı olsa da, gene teamüllere göre sormadan-uyarmadan vurmak “iyi komşuluk” bir yana insanlığa, yiğitliğe yakışır mı? Suriye şimdi “Uçağın Türk uçağı olduğunu anlamadık” diyor. Özrü kabahatinden büyük!
“Hava sahası ihlalleri” dünyada ahvali adiyeden. Fikret Bila’nın yazdığı gibi “Hava sahasını ihlal eden her uçak, sorgusuz sualsiz düşürülseydi, Türk Hava Kuvvetleri’nin, bu yıl içinde 114 savaş uçağı düşürmüş olması gerekirdi. Hava sahası ihlalleri, hemen her gün gerçekleşen ve uluslararası hukuka uygun olarak birkaç dakika içinde çözülen olaylardır. Sadece son bir hafta içinde Türk hava sahasını ihlal eden uçak sayısı 6’yı bulmuş . Ve Türk Hava Kuvvetleri, bu uçaklardan hiçbirini düşürmüş değil.” Bu bilgiler de gösteriyor ki, hava sahası ihlalleri, uyarı ve önleme uçuşlarıyla çözülmektedir.
Kısacası Suriyeliler herhalde mahcubiyetten pilotların aranmasına yardımcı oluyorlar!

***

Rus yapımı füzelerin “dost ateşi” olmadığı muhakkak ama haydi “savaş kazası” diyelim veya Suriye’nin de uçağı intikam için düşürdükleri iddiasına da itibar etmeyelim! Benim bu olayda endişem acım, arslan gibi iki pilotun akıbeti. Bu yazı yazıldığında daha onlardan haber yoktu.. Maazallah eğer cansız bedenle bulunur ve çıkarılırsa şehitlerin cenazeler, haklı olarak Suriye’ye karşı tepkilere vesile olacak ve “savaş rüzgarları” fırtınaya dönüşebilir! Bir kıvılcım, dolu barut fıçısını patlatabilir!..
İtiraf edeyim, Esad’ın istibdat idaresine son verilmesi gerektiğine inanırım... Ancak Erdoğan’ın onunla mücadeleyi, mezhep savaşına indirgemesine karşıyım. İşte burada milletçe, muhalefet ve iktidarca “itidal” gerekiyor.
Hükümet herhalde bu olayı, kazayı Suriye’ye karşı “casus belli” savaş nedeni yapmamalı. Maalesef dünya kamuoyunda, kazayı, Türk hükümetinin bahane olarak kullanacağı iddiaları dolaşıyor.
Mustafa Kemal ne demiş; “Vatan savunması olmadıkça savaş cinayettir”... Kandil’e harekat yapılması o koşullara uygun.. Yani eşkıyanın kökünü Kandil’de kazımak “vatan savunması”. Atatürk sağ olsaydı bu harekat için ABD’yi ikna etmeyi düşünmez ve Obama’dan icazet beklemezdi!
Bu xəbər oxucular tərəfindən 1815 dəfə izlənilmişdir!
Google Yahoo Facebook Twitter
Del.icio.us Digg StumbleUpon FriendFeed